【Temettü ve “yıkama satışı”: Yurt dışı yatırım vergisi üzerindeki iki büyük “zorlayıcı”】

Küresel yatırımcılar yurtdışı yatırım vergilendirmesiyle uğraşırken, temel alım satım kazanç ve kayıplarının yanı sıra dikkat edilmesi gereken iki özel nokta vardır; bunlar işlem planlamasında "sert kemiklerdir."

İlk olarak, temettü ve faiz. Hisse senedi alım satımındaki fiyat farkı kazancından farklı olarak, temettü bir kez dağıtıldığında, kesin ve gerçekleştirilmiş bir gelir olarak kabul edilir. Bu gelir, yıl sonunda başka varlıklar satın alarak ertelenemez ve doğrudan karşılaşılması gereken bir vergi kalemidir. Yüksek temettü stratejisini tercih eden yatırımcılar için bu durum özellikle önemlidir.

İkincisi, "Yıkama Satışı" (Wash Sale) önlemektir. Bazı yatırımcılar, kayıplarını gerçekleştirmek için yıl sonunda kaybeden hisse senetlerini satabilirler, böylece kazançlarını dengeleyebilirler, ancak sonraki yükselişleri kaçırmak istemezler. Bu nedenle, çok kısa bir süre içinde tekrar geri alırlar. Bu tür bir işlem, birçok Avrupa ve Amerikan ülkesinde vergi açısından "yıkama satışı" olarak değerlendirilebilir ve bu kayıp kabul edilmez. Kayıpları gerçekleştirmek için daha güvenli bir yol, satıldıktan sonra bir aydan fazla bekleyip tekrar almak ya da doğrudan başka bir farklı hisse senedine geçmektir.

Ayrıntılı vergi yönetimi, sadece nasıl gelir erteleneceğini bilmekle kalmaz, aynı zamanda hangi durumların kaçınılmaz olduğunu ve hangi işlemlerin geçersiz olduğunu da anlamayı gerektirir.

Yatırım portföyünüzde, yüksek temettü hisselerinin payı yüksek mi? Onların vergi etkilerini hiç düşündünüz mü?

Küresel piyasa ve strateji dinamiklerini sürekli takip edin, takip etmenizi bekliyoruz.
Yatırım tavsiyesi değildir.

#Vergi Beyanı