Taahhüt, afrodizyak gibi, Broadway'i anında ateşliyor. Crepe tezgahındaki amca, aile mirası dökme demir tava ile oyun oynuyor, meydan dansındaki teyzeler "kurabiye sallaması" yapıyor, hatta sokak kedileri kuyruklarını sıkıştırarak ışıklı çubukları kaldırıyor. Küçük kurabiye, o bakır kokusunun ve eski parfümün karışımıyla sarhoş olmuş, ateşle işlenmiş altın ve taşlarla süslenmiş yatağa yuvarlanmış, sermaye ile sulanmış bir zirveyi bekliyor. Fakat kimse o yaşlı adamın sözlerinin, ertesi günün yağlı simidi kadar yumuşak olduğunu tahmin etmedi; kritik anda "pıtır" diye bir ses çıkararak, içi boş bir balkabağı gibi sönmüş, sadece çarşafın üstünde şüpheli, yapışkan bir sarı leke bırakmış.
Burada yankı hala geçmedi, üç adet taze et çubuğu gözlerimin önünde.
Küçük kurabiye, "deniz sonrası" modunu gülümseyerek açarak üç deniz kızı arasında kayarak yüzmeye başladı. Ancak, beceriksizliği gizleyemedi; "gerçek fan" ile "su ordusu"nu birbirine karıştırdığında, üç güçlü adam aniden çökmüş bir haldeydi: "Bebeğim, bu, afrodizyakı maden suyu gibi içmek gibi!" Aşağıdaki eski fan, panik içinde kendini tutarken, o sadece kurumuş "hayal çizme meme ucunu" emmekle meşguldü.
View Original
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
Erken kalk, bacaklara bak, her şey yolunda!
Taahhüt, afrodizyak gibi, Broadway'i anında ateşliyor. Crepe tezgahındaki amca, aile mirası dökme demir tava ile oyun oynuyor, meydan dansındaki teyzeler "kurabiye sallaması" yapıyor, hatta sokak kedileri kuyruklarını sıkıştırarak ışıklı çubukları kaldırıyor. Küçük kurabiye, o bakır kokusunun ve eski parfümün karışımıyla sarhoş olmuş, ateşle işlenmiş altın ve taşlarla süslenmiş yatağa yuvarlanmış, sermaye ile sulanmış bir zirveyi bekliyor. Fakat kimse o yaşlı adamın sözlerinin, ertesi günün yağlı simidi kadar yumuşak olduğunu tahmin etmedi; kritik anda "pıtır" diye bir ses çıkararak, içi boş bir balkabağı gibi sönmüş, sadece çarşafın üstünde şüpheli, yapışkan bir sarı leke bırakmış.
Burada yankı hala geçmedi, üç adet taze et çubuğu gözlerimin önünde.
Küçük kurabiye, "deniz sonrası" modunu gülümseyerek açarak üç deniz kızı arasında kayarak yüzmeye başladı. Ancak, beceriksizliği gizleyemedi; "gerçek fan" ile "su ordusu"nu birbirine karıştırdığında, üç güçlü adam aniden çökmüş bir haldeydi: "Bebeğim, bu, afrodizyakı maden suyu gibi içmek gibi!" Aşağıdaki eski fan, panik içinde kendini tutarken, o sadece kurumuş "hayal çizme meme ucunu" emmekle meşguldü.