Federal Reserve Başkanı Powell'ın son konuşması, Wall Street'te büyük bir etki yarattı ve anında piyasaların faiz indirimine olan heyecanlı beklentilerini soğuttu. Onun konuşması, mevcut ekonomik durumdaki birçok endişeyi ortaya koyarak bir alarm niteliği taşıdı.
Öncelikle, Powell gümrük tarifelerinin enflasyon üzerindeki etkisinin ortaya çıkmaya başladığını itiraf etti. Bu etkinin, tüketicilerin günlük yaşamlarına yavaş yavaş sirayet ettiğini ve alışveriş harcamalarının sessizce arttığını belirtti. Daha da dikkat çekici olanı, gelecekteki enflasyon verilerinin gümrük tarifelerinin derin etkilerini daha net bir şekilde yansıtacağını uyararak belirtmesi ve tüketicilerin bu kalıcı enflasyon zorluğuna hazırlıklı olmaları gerektiğidir.
İlginç bir şekilde, Amerikan Merkez Bankası'nın araştırmaları, gümrük tarifelerinin fiyatlar üzerindeki etkisinin beklenenden daha yavaş olduğunu ortaya koydu. Bu, enflasyonun "maratonunun" daha yeni başladığı ve gelecekteki seyrinin hâlâ birçok belirsizlik içerdiği anlamına geliyor. Bu yavaş ama inatçı enflasyon durumuyla karşı karşıya kalan Amerikan Merkez Bankası, faiz oranlarını sabit tutmayı seçerek ekonominin kendi dayanıklılığına olan güvenini gösteriyor.
Powell, önceki hükümetin mali politikalarını sorguladı. Ekonomik teşvik planının makroekonomik düzeyde belirgin bir etki yaratmadığını açıkça belirtti, bu da önceki hükümetin vergi reformu politikasının etkisine doğrudan bir sorgulama oldu.
Ayrıca, Powell, kamu borcu sorununa karşı sert bir tutum sergileyerek gelecekteki mali politika yönelimi hakkında ipuçları verdi. Bu açıklamaları yalnızca piyasalarda geniş bir tartışma başlatmakla kalmadı, aynı zamanda gelecekteki ekonomik politika yönelimi için önemli ipuçları sundu.
Genel olarak, Powell'ın bu konuşması hem piyasanın iyimser beklentilerini bozdu hem de bize karmaşık bir ekonomik görünüm çizdi. Bu içgörüler, gelecekteki yatırım kararları ve ekonomik politika oluşturma üzerinde derin bir etki yaratacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
18 Likes
Reward
18
4
Share
Comment
0/400
AlgoAlchemist
· 07-31 09:52
Hala faiz artırmamız gerekiyor, çok komik.
View OriginalReply0
ForkMonger
· 07-31 09:37
lmao powell piyasaları mahvetti... tipik bir merkez bankası saldırı vektörü
View OriginalReply0
LiquiditySurfer
· 07-31 09:34
Zenginlik dalgalarının yeniden gizli akıntılar yaratacağını düşünüyorum~
View OriginalReply0
SmartMoneyWallet
· 07-31 09:25
Büyük fonların son zamanlarda net akışı 2 milyarın altına düştü, bireysel yatırımcılar hâlâ akıntıya kapılmış durumda.
Federal Reserve Başkanı Powell'ın son konuşması, Wall Street'te büyük bir etki yarattı ve anında piyasaların faiz indirimine olan heyecanlı beklentilerini soğuttu. Onun konuşması, mevcut ekonomik durumdaki birçok endişeyi ortaya koyarak bir alarm niteliği taşıdı.
Öncelikle, Powell gümrük tarifelerinin enflasyon üzerindeki etkisinin ortaya çıkmaya başladığını itiraf etti. Bu etkinin, tüketicilerin günlük yaşamlarına yavaş yavaş sirayet ettiğini ve alışveriş harcamalarının sessizce arttığını belirtti. Daha da dikkat çekici olanı, gelecekteki enflasyon verilerinin gümrük tarifelerinin derin etkilerini daha net bir şekilde yansıtacağını uyararak belirtmesi ve tüketicilerin bu kalıcı enflasyon zorluğuna hazırlıklı olmaları gerektiğidir.
İlginç bir şekilde, Amerikan Merkez Bankası'nın araştırmaları, gümrük tarifelerinin fiyatlar üzerindeki etkisinin beklenenden daha yavaş olduğunu ortaya koydu. Bu, enflasyonun "maratonunun" daha yeni başladığı ve gelecekteki seyrinin hâlâ birçok belirsizlik içerdiği anlamına geliyor. Bu yavaş ama inatçı enflasyon durumuyla karşı karşıya kalan Amerikan Merkez Bankası, faiz oranlarını sabit tutmayı seçerek ekonominin kendi dayanıklılığına olan güvenini gösteriyor.
Powell, önceki hükümetin mali politikalarını sorguladı. Ekonomik teşvik planının makroekonomik düzeyde belirgin bir etki yaratmadığını açıkça belirtti, bu da önceki hükümetin vergi reformu politikasının etkisine doğrudan bir sorgulama oldu.
Ayrıca, Powell, kamu borcu sorununa karşı sert bir tutum sergileyerek gelecekteki mali politika yönelimi hakkında ipuçları verdi. Bu açıklamaları yalnızca piyasalarda geniş bir tartışma başlatmakla kalmadı, aynı zamanda gelecekteki ekonomik politika yönelimi için önemli ipuçları sundu.
Genel olarak, Powell'ın bu konuşması hem piyasanın iyimser beklentilerini bozdu hem de bize karmaşık bir ekonomik görünüm çizdi. Bu içgörüler, gelecekteki yatırım kararları ve ekonomik politika oluşturma üzerinde derin bir etki yaratacaktır.